Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

You're my motto!

Resim
29 Nisan 2015 - Gece 43    Geçiciliğin kendi içerisinde oluşturduğu kalıcılık yoruyor beni. Biliyorum, çok kısa bir dönem, hatta şu an bunun böyle olmasına, karakter olarak bunu yaşamaya ihtiyacım var.    Ama... ama yine de zorlanıyor insan. Bence buranın en güzel yanı, bana, sadece kendime göre, kendi bireyselliğimde hareket etmeyi öğretmesi.    Aşk, her zamankinden daha değerli artık. --- --- ---, --- --- ---.    Dolu dolu yaşamak ve ne olursa olsun mutlu olmak bundan sonraki en büyük motto.    "You're my motto." diyerek inandıranlara inat yaşayacağım.    Unutma, çıktığında hala 23 yaşında olacaksın. Unutma!

Sessizlik

Resim
27 Nisan 2015 - Gece 41    Dinle! İleride bu yazıyı okurken bile bu sessizliği duy. Yalnızım, ben burada, ailem ise benden uzaklarda. Sıfırladım her şeyi, bu sefer kendime de yalan söylemiyorum. Kaybolmuş gibi her şey, bozulmamak için çabalıyorum sadece. Fazla zaman harcamam gerekiyor kendime, geleceğime dönebilmek için. Yoruluyorum, sıkılıyorum insanlardan. An geliyor geçmeyecekmiş, hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiriyor. Alışamadım, sevemedim bu yeni yeri, insanları.    İyi ki geride bir sevgiliyi bırakmadım, dayanamazdım berabersizlikle geçen zamanlara.    Olmayanı bile bu kadar sevebiliyorken, olabileceği bekliyorum, merak ediyorum.    Zor, çok zor geçiyor.    Özledim sadece...

Tutunamayanlar

Resim
24 Nisan 2015 - Gece 38    Bugün acemi birliğindeki son gecem. Bir çok şeyin son gecesini yaşadıktan sonra bunun da son gecesini yaşamış oldum. Kendime verdiğim sözü tutuyorum, mutluyum. Ne olursa olsun mutluyum. Mutlu olmak duygularımı kaybettiriyor mu diye düşünmüyor değilim. İstemiyordum aslında kaybetmek ama sanırım bir yıl boyunca kapalı tutmak için bu gerekiyor. Tabi ki de vazgeçmiyorum büyük tutkularımdan, güzel hayallerimden. Tabi ki de aklımda sadece --- ---, sadece bir süreliğine, tesadüfün getirmesi beklenen --- ---.    Ben beklerim ama bu sefer farklı, sadece bu konu hakkında beklerim.    Geri kalan her şey için hayatımı yaşıyorum.    Yaşayacağım.  

Ayda bir yıkanabilen elbiseler

Resim
23 Nisan 2015 - Gece 37    Her yer toz kokuyor, elbiselerim, ellerim. Hastayım, ateşeler içinde yatacak kadar. Hayatımda ilk defa çorba içmek istiyor canım. Bir çok şeyi özledim, en basit yemekleri, baharatları bile. Özlemekten çok değerini anladım.    İyi oldu bu askerlik, tedavi gibi geliyor bana. Tam olması gereken zamanda yapmışım gibi hissediyorum. Bir çok şeyi, bir çok kadını atlattırdı bana. En çok da sinirimi aldı buralar. Hem dışarıda bazı şeyler kendi kendine hallediliyor. Umarım ben çıkana kadar halledilmiş olur çoğu. Daha çıkmama çok vakit olduğu için bunu umut edebiliyorum. Bu sene böyle geçecek belli. Yalnız ama mutlu, kırıntılarına kadar unutmuş, atlatılmış.    Her şey daha güzel olacak, belki de dönecektir şansım artık.

ISO Logo

Resim

Bir dilek tutma

Resim
21 Nisan 2015 - Gece 35    Alacağınız olsun! Bir taneniz bile, benim kafamda kurduğum kurgu için söndürmediniz kendinizi. Onun yerine gökyüzüne baktığımda ateş böcekleri gibi uçuşan onlarca ışık gördüm, hiçbiri yıldız değildi. Yine, her zamanki gibi evrenin, tanrının, tesadüfiyatın (ne denmesi isteniyorsa artık) bana güzelce kesinlik yok, her zamanki gibi kendin yorumlaman gerekiyor demenin bir yoluydu.    Yine bana kaldı durumlar. Öldürmediler bir yıldızı, iyi ki de dokunmadıklar ışıtltısına.    Fark edememişim bu kadar parlak, bu kadar harika olduklarını. İleride daha çok izlerim muhtemelen.   Belki yalnız, umarım birileriyle. --- ---.

Evde kimse var mı?

Resim
19 Nisan 2015 - Gece 33     Geriye kalan son kişi ve diğer herkesi de unutmadım. Son gecemde diğerleri dahil sizler de varsınız. Hepinize söyleyemediklerim var, hepinizin yaşatamadıklarıyla beraber. Bir bir hatırlıyorum ve hissediyorum her şeyi, son bir geceliğine ama. Doğru duydunuz, siliyorum hepsinizi. Tüm yaşayamadıklarımı, hissedemediklerimi affediyorum. Yeni bir ben'e uyanmak istiyorum yarın sabah. Bitti artık, geriye kalanları da taşımak istemiyorum. Söz, affediyorum hepinizi. Benliğimden atıyorum sizi, içimde kalan sözlerle beraber. Beni üzemeyecek, yoramayacaksınız artık. ---, ---, ---, --- --- ---, ---, ---, --- ---....    Geleceğimde olamayacağınız gibi geçmişimde de yoksunuz artık. Birer birer affediyorum hepinizi, çünkü olanların en büyük suçlusu benim. Benim yüzümden oldu, her şey. Hepinize teşekkür ederim, bana yaşattığınız, kattığınız her şey için. Her birinizi affediyorum.    Yarın benim doğum günüm, ben varım sadece artık. En önemlisi, ne olursa olsun b

Antibiyotik 2, Revolution

Resim
18 Nisan 2015 - Gece 32    Sana da diyeceğim bir şeyler var, diğeri kadar kötü değil belki de. Senden de nefret ettiğimi değiştirmiyor her nedense. Diğeri için yaptığım her şeyi kısacık süreye sana da sığdırdım. Annemi paylaştım. ---, --- --- paylaştım. Sevdim, daha çok sevmeye çalışmış gibi görünsem de. Daracık dünyanı genişletmeye çalıştım, ailene sahip çıktım. Başkalarında dünyalarını neşelendiren olaylar, senin için üfleyip uyumaktan ibaret olmasına rağmen sevdim seni. Okumak ve aramızda bir şeyler olmasına dair söylediğin kemiksiz sözlerine rağmen sevdim seni. Dediklerin, hissettirdiklerin, yaşattıkların hepsi yalandı, bir tek son gece söylediğin "Seni sevmiyorum." hariç. Sen de öldün artık, Nefret ediyorum senden!

Antibiyotik

Resim
17 Nisan 2017 - Gece 31    İnsanların cehennem dediğine düştüğün adına bile, sana uzatacak bir elim, hana sana dokunduğumda, senden çok beni var eden elim kalmadı artık. Yok ettin hepsini, her birini, yalanlarla. Nefret ediyorum senden! Her bir hatırandan, her bir gülüşünden. Ölmeni istiyorum, nefessiz kalarak ölmeni istiyorum, sadece senin değil, arkadaşlarının da. Acıyı hissediyorum, yaşayabileceğim en büyük acıyı yaşattın bana. Aşkı hatırlıyorum, mutluluğumu hatırlıyorum. Sonra hepsinin yalan olduğunu, yalancı olduğunu fark ediyorum. Yok ol, benden, geçmişimden yok ol. Silin artın benden.    Birileri n'olur silin artık benden.    Yalnızım, mutsuzum, hiç olamadığım kadar üzgünüm hala... Nefret ediyorum senden!    --- ---.

Stairway to Heaven

Resim

Askerlik üzerine

Resim
15 Nisan 2015 - Gece 29    Askerlik, kendinden, kendi için, zorunluluk dahilinde var eden bir sistem. Aslında tüm mantıksızlığını kendi sistemi içinde, kendi zorunluluğunda var ediyor. Islak mendil ve telefonun yasaklılığı içinden, bunların varlığını ihtiyacı içeriğinde soran komutanlara ve dışkısıyla duvara şafak yazan erlere sahip bir oluşum. Üstüne üstlük savaşların askerlerle değil, politikayla kazanıldığı bir dünya düzeni içerisinde başarıyor bunu.    Hem gereksiz, hem fazlalık. Sevmedim, sevmeyeceğim.    Gerçi artık bir çok şeyi sevmiyorum, zamanındakileri özellikle.    Nasıl da geçti hepsi, nasıl da güzel oldu. Bir daha olamayacak söz.

Azalarak bitmeyenler

Resim
14 Nisan 2015 - Gece 28     Acı veren bir hayalin mutluluğu, istenilerek seçilmiş bir hissizleşme mi? Yoksa insan bilerek kendine zarar verme isteği mi? Bazı hayallerin, istemediğim bazı hayallerin, istenmeyen mutluluklar verdiği bir anda buluyorum kendimi. Zamanla azaldığını hissetmenin mutluluğu, diğer durumu ezip geçiyor her seferinde. Daha yaşım yirmi iki ve ben --- --- --- ---, ---- her seferinde daha çoğundayım.    Ama yetmiyor, eksiklikleri dolduramıyorum, sanırsam buradan çıktığımda gerçek ve son, ilk defa olduğunu hissettirecek güçte --- --- --- ---.    Daha unutulacaklar, nefreti azaltılacaklar var, ama biliyorum... başaracağım

Bolşevik devrimi

Resim
13 Nisan 2015 - Gece 27    Her söylenen cümle, sanki değerli bir kitabın ilk cümlesiymiş gibi özenle seçilmişti. Her bir hareket ünlü bir tiyatro oyununun bir bölümüymüş gibiydi. Her bir sevişmede ise sanki son sevişmeymiş gibi hayal ediliyordu. Sonuç, özenle kapatılmış, olmayan bir odadaki raflara özenle yerleştirilmiş bir kitap. Tüm kitapları kapattım artık, geçmişi, olduğu gibi geride bıraktım.    Hiçbir sayfasını, kelimesini hatta noktalama işaretlerini bile geleceğe taşımak istemiyorum. Sessizlik, geçmişle alakalı mutlak sessizlik, güzel bu sessizlik.    Bazen, onları anlatasım, baştan tanımlayasım geliyor, durduramıyorum kendimi, boş ver diyorum. Ben çemberi daralttıkça, küçülen çembere takılıyor bazı kelimeler, anılar, ve boş veriyorum.    Daha güzelini, hiç unutulmayacak olanı yaşayacağımı biliyorum. Başkaları gibi olmayacağım, hiçbir ortam dokunamayacak benliğime. Yapmak, yaşamak istediklerim daha çok yerleşiyor içerimde ve daha çok ucuzlaşıyor bazıları benliğimde. Yok

Sen biraz uyu, ben geleceğe bakıp geleceğim

Resim

Benden, düşüncelerimden ve geleceğimden defol.

Resim
9 Nisan 2015 - Gece 23   Lanet olsun sana! Yarın yemin töreni var ve senin aklıma soktukların yüzünden, sabahın 8'inden beri ayaklarım kopana kadar prova yapmış olmama rağmen, aklımda saçma sapan görüntüler, fotoğraflar canlanıyor. (Tam olarak ne olduğunu, belki ileride unuturum diye yazmıyorum.) Söz, bir daha karşıma, her şeyini planladığım gibi de çıksan istemiyorum seni, sonsuza kadar istemiyorum. Milyon yıl boyunca arkamdan gelsen, yine de istemiyorum seni. Benden, düşüncelerimden ve geleceğimden defol.    Sen de defol, ruhsuz, aşksız, duygusuz...    Yorulmaktan öte, bıktım. --- ---, ---, --- --- --- --- (Gereksiz bir güçlülük ve mutluluk var üzerimde.)

Acıdan kıvranan düşünceler

Resim
8 Nisan 2015 - Gece 22    Yüzlerine bile bakmıyorum, hatırlamamak için. Yanlarından geçerken nefes bile almıyorum sanki, varlığım bu ortamda bulunmuş olmasın diye. Kendimi sahildeki kayalıklarda tek başına oturup bira içen kişi --- gibi hissediyorum. Sanki biri arkamdan seslenecekmiş gibi "işte o!" diye.    Gün içinde binlerce düşünce kıvranıyor beynimde, her birini yazacak olsam, aklımdan geçen her bir düşünce kendiliğinden bir yerlere yazılabilse ve böylelikle kurtulsam onlardan.    Her ne kadar hayatıma girmiş kadınları düşünüyor gibi hissetsem de, bence en çok hayatıma girecek kadını düşünüyorum.    Günde 3 sefer yemin töreni provası günleri, yorgunum, bıkkınım, bir gece daha bitti.

Ben, yine ben değilmişim

Resim
6 Nisan 2015 - Gece 20    Nereden nereye? Daha dün gibi, bir kadının karşımda konuşurken gözlerinin içi gülmesi ya da başka bir kadının omzumda uyurken birden uyanıp "Ben sana aşık oldum." diyerek daha sıkı sarılması. Dün kadar yakın, bir o kadar da uzak. Zor muydu bunları bozmamak, çok mu başarılamazdı benimle devam etmek? Bir tanesi bile geriye dönüp keşke kaybetmeseydim onu demişmidir acaba?    Şimdiye bakıyorum, hala ben benim, en muhteşem halimle. Bir parçamı bile bozmalarına izin vermedim ama bin tane yere tüküren, bozuk bir ses sitemiyle verilen, iğrenç bir konserde halaylar çeken insanlarla yaşıyorum.    Biliyorum geçici, biliyorum ben yine benim ama zor işte, geçmiyor şimdilik.

Gölgelerin gücü adına

Resim

Başlangıçta dünya yoktu

Resim

Ra ra Rasputin, Lover of the Russian queen

Resim

Sadece 3 günlük kız bana, fazlasını kaldıramam

Resim
4 Nisan 2015 - Gece 18     Kimse fark etmeyince yaşananları, ben de azaltıyorum bendeki değerlerini. Ucuz bir şekilde karşılaştırılınca karşı taraflarla, insanın kendisi de afallıyor. Sadece ilişkilerimde değil, dostluklarımda da böyle.    Sevgiliye gösterilmeyen değer, dostluklarda da var oluyor başka bir şekilde. Kimseye kötü biz söz söylemesem de, her zaman alttan da alsam, bazıları fark etmiyor bunu. --- ---, ---, --- --- --- ---, ---, ---.    Zaten ne zaman telefonu kullansam, moralim bozuluyor. Bir daha da aramam artık. Hala en yakın kız arkadaşından "3 günlük kız" diye bahseden birini hiç aramam artık.    Öyle işte...

Kanashī kodomo

Resim

Karanlıklardan doğar aydınlıklar

Resim
3 Nisan 2015 - Gece 17    İlk gece eğitimi, hava buz gibi, ilginç bir karanlık. Zor geçiyor, bazı derinlerimde gizlenenlerim de. Sanki geçmişimdeki her bir anı, önce kendi bireyselliğinde şu an var oluyor ve zamanla kaybolan bir ışık kaynağı gibi yok oluyor. Tüm yönlerimi fark ediyor, sadece iyi yönlerimi kendimden kendime ayırıyorum. Zaman akacak ve ben hepsini, hatırladıkça atlatacağım, unutacağım. Bundan sonrasında ise o kadar kendimde ve kendimci olacağım ki, sadece unutmak istemeyeceklerimi yaşayacağım.   Yorgunum, aşık olduğum kadın daha yok, sadece geleceğimde.     Tek bir şey, --- ---, --- --- --- --- --- ---, ----.

Saça bak saça sanki ispanyol paça

Resim

Göze bak göze sanki bir müze

Resim

Ortadaki babadan sağa dönüyorsun

Resim
2 Nisan 2015 - Gece 16     Bir insan kendi öz oğlunun geçmişini, geleceğini, şimdisini mahvedip, en vurdum duymaz, en pişkin haliyle daha nasıl berbat edebilir hayatını? İnsanlar hiç mi farkına varamıyor durumun. Askerim, askerdeyim, belki de psikolojik olarak zor günler geçiriyorum, annem ağlamamak içi telefonu kapatmamı beklerken, babam denilen adam neden her bir hareketinde mutsuzluk püskürtüyor bana. Uzaklaşmam lazım, merhamet etmemem lazım, kendime yapıyorum her şeyi. Yeni bir şehir gerekiyor bana, başlı başına babam yüzünden.    Kayseri'ye dönemem, yerleşemem. Ailemden, eskilerden, her şeyden uzaklaşmam lazım. Tek başınayım artık, gereksiz insanları, gereksizliklerini yüzüne vurarak terketmem lazım.    Tüm günüm nefretle geçti, Ezgi'den, Emine'den, babamdan, hepsinden. Eskiyi hatırladıkça beynime kan sıçrıyor. Her ne kadar ilk günlerde özlediğimi zannetsem de, özlesem de, şimdi kendime geliyorum.    Her şeyin farkındayım, herkesi tanıyorum artık. Ne yapmam ger

Unutmak, farkındasızlık mı?

Resim
1 Nisan 2015 - Gece 15    Unutmak, farkındasızlık mı? Yoksa bir şeylerin yok olması mı? Her zaman orada duran varlıkların, farkına varmamaya başladığın zaman unutmuş mu oluyorsun? Benliğinde anı olarak barındırdığın bilgileri unuttuğun zaman, uzay-zamanda o anlar da tamamen yok olmuş mu oluyor? Bütün bunlardan dolayı en zoru unutmak. Farkına varmamak olayları tamamen yok etmezdi, tamamen yok ederek unuttuğu için bu kadar zorlanıyor insan.Yok olmamasını isterdim anıların, hem yok olanların nereye gittiğini bilmiyoruz ki.    Unutmak istiyorum bazı şeyleri, en küçük bir veri akışında geçmişi hatırlamak istemiyorum, ihtimalleri tekrardan değerlendirmek istemiyorum.    Yeni, her zaman en iyisidir. Kötü olayların üstünden, her zaman daha iyisi gelmek zorunda, onun için kötü şeylerden sonra her zaman yenisine yönelmeliyim.    Bazı insanlar, bazı güzel şeyler anlatıyor bazen. Sanki benim başıma hiç gelmeyecekmiş, sürekli güzel şeyleri dinleyerek mutlu olacakmışım gibi hissediyorum. Bel