Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Keşke bir tanrım olsaydı

Resim
29 Aralık 2015, 05:15    Bu kaçıncı gece uykusuz kaldığım, daha ne kadar bir şeylerin olmasını bekleyeceğim. En son ne zaman güzel bir haber aldığımı hatırlamazken, kaç kere daha insanlara durduk yerde bir mutluluğun hediye edilmesini izleyeceğim. Yerimde o kadar çok saydım ki, tam olarak nerede olduğumu bile hatırlamıyorum.    Hayatımda öyle bir noktadayım ki, ne ilerisi var ne de gerisi. O kadar uzun süredir mutsuzum ki, o kadar alıştım ki iyi bir şeylerin olmamasına. Bıktım, güzel ilişkileri dinlemekten, bir şeyleri hayal etmekten. Yalnızlığımdan bıktım, kimsesizliğimden bıktım, çaresizliğimden bıktım, dertlerimden bıktım.    En çok da güzel bir kadını hayal etmekten bıktım.    Bir gün bu defteri okurken, en azından küçük bir şeye bile sahip olursan, değerini bil. Çünkü bugün, burada, her gün içtiğin bir paket sigara haricinde hiçbir şeye sahip değilsin. O kadar çok üzülüyorum ki kendi halime, bir tek sen üzülüyorsun ama.    Bir gün yanında birileri olursa ellerini daha sı

Baha

Resim

Tanımadığımız kadınların, uydurabildiğimiz yönlerine aşık olduk

Resim
14 Aralık 2015 - 02:50     İzlemediğimiz filmlerin repliklerini kullanarak anlatmaya çalıştık kendimizi. Yalanların içinde en çok inanabildiğimizi doğru kabul ettik kendimiz için. Hep, her yazdığımız doğru sandık, bir sonraki yazdığımız onu yalan çıkarana kadar. Tanımadığımız kadınların, uydurabildiğimiz yönlerine aşık olduk, doğrusunu öğrenene kadar. Her gece, başımızı yastığa koyduğumuzda, başka bir hayal kurduk kendimize, sanki en az bir tanesi gerçek olacakmış gibi.    Bilinen kadınların, anlatılmayan hikayeleri. Kendini bile tanımadan başklarına anlatma çabası. Hikayenin sonu belli, ölüyorsun, sadece bunu başka biri ile işbirliği yaparak yapmak zorundasın, çünkü böylesi daha çok acı veriyor ve sen en başından beri bunu istiyorsun. Bilinen en basit matematiksel problemi, dilini bilmediğin bir insana anlatmak gibi. Sanki, bu dili sadece sen biliyormuşun gibi hissetmek, sanki, bir başına haçlı seferleri düzenlemek.    Sevişmek, dokunmak, sarılmak; yasak, günah, en basitinden ay

Unirock 3

Resim

Benim düşüşüm trafik bir yalnızlık

Resim
24 Kasım 2015 - 01:16    Büyük bir ev istemiyorum, son model araba da. Cebim para ile dolu olsun da istemiyorum. Günlerce sadece sigara parasıyla yaşayabilirim. Tek istediğim içimde hiçbir kötülük olmasın. Mutlu olabiliyim, tüm acılarıma, tüm pişmanlıklarıma rağmen...    Bu aralar en çok geçmiş şıkıştırıyor beni. Haksızlıklar, yanlışlar. Unutamıyorum yaşananları, atlatamıyorum söylenilen yalanları. Beceremiyorum kötü bir insan olmayı, onlar gibi olmayı. Üzerinden yıllar geçti bazı şeylerin, ben de çok hatalar yaptım. Hiç birinde içimde kötü bir şey yoktu ama köt niyetle yapılanları unutamıyorum işte. Bir insan nasıl bu kadar vicdansız olabilir anlam veremiyorum.    Bunları düşündükçe daha çok kayboluyorum, ben kimim ki? Hiçbir şeyim yok, içerisi enkaz, belki geleceğim bile yok. Şimdiye kadar kimse tarafından sevilmemişim, kimse için ilk sırada olmamışım, bensiz yapamayacak kimse olmamış. Vazgeçilemeyen olmadım hiç, vazgeçemediklerim için bile. Neyi yanlış yaptığımı tam olarak hal

Altı dolu üstü boş

Resim
4 Kasım 2015 - 02:03     İlk defa bu kadar uzun süredir yazmıyorum, yazamıyorum. İlk defa bu kadar kayboldum. Sorumsuzum, çıkmayan sokaklardan, yaşanamayanlardan, sahip olamadıklarımdan. İlk defa bu kadar çok umursamıyorum her şeyi. İlk defa erteleyebiliyorum oluşan her bir hissimi ve son olarak ilk defa bu kadar kendimle başbaşayım, yalnızım.    Hayatım hiçbir yöne ilerlemiyor, tam bir aydır kendim için hiçbir şey yapmıyorum. Neden çıkmaz sokaklara girdim ve tam çıkmazında kaldım ki. Yolları unutsam, haritalara bakmasam yine de güzel bir mahalleye ulaşabilseydim keşke. Zorlanıyorum, yaşadıklarımı tek başıma taşımaya, yaşadıklarımla yaşamaya. Hiç varolmamış olmalarını da istemiyorum, onlarsız yola devam edebilmiş olmayı da, zamanında ki kendime haksızlık olarak görüyorum. Bu kadar zor olmak zorunda mıydı? Başkaları, başkalarıyla, başkalaşırken, ben bu kadar zorlanmak zorunda mıydım? Hayatlar zor, her biri. Paylaşamayınca en zoru. Kendi kendine yetemez ki bir insan.    Her şeyimi

Dik dursana

Resim

Geceleri boş karalayamama seansı

Resim

Ben bir katilim

Resim
11 Eylül 2015 - 02:07     Yazılacak her bir kelime, terkedilmiş harflerden oluşacaksa, yazmanın gerekliliğini kendime nasıl açıklayabilirim? Yazacak kimse de kalmadıktan sonra, daha nereye kadar yazabilirim? En önemlisi de, daha önce yazdıklarımın, yaşadıklarımla beraber kaybolduğunun farkında olmam, hatta bu defterin başında bile eksik sayfaların var olduğunun farkında olmam...    Bu bir başlangıç, hem de tertemiz ve masum olması beklenen. Silinmiş bir çok kişi ve duygu barındırıyor gerisinde. Aslında cesetlerle dolu bir sayfa burası, bende yaşanmış duygular, bende yaşamış ölüler.    Ben bir katilim, sevdiklerimi öldürdüm genelde. Bir de kendi duygularımı. Kişiliği, davranışlarımın şeklini belirlemem yirmi üç yılımı aldı. Bunun için sevişmek zorunda kalmış bile olabilirm...    Tek sahip olduğum şey, yalnızlığım, hakedilmiş bir şekilde. Bir de yazmayan bir kalemim var, yırtılacak sayfalara yazabiliyor sadece.    Artık başkayım, gözlerimin gördüğü renkler bile bir başka. Bir b

SON

Resim
4 Eylül 2015 - 171. Gece (Son Gece)    Neler yaşadığımı ben bile unutmuşken kim bilebilir ki? Yaşadıklarımdan öte, yaşadıklarımın kendime kattıklarının farkındayım.    Gerçekten bambaşka biriyim artık. Pürüzlerinden kurtulmuş, daha da genişlemiş.    Hayatımın büyük dönemi daha kapanıyor. Bu gece, bu defterle birlikte. Bir daha açılmamak üzere...    Yapacağım çok şey, yapılacak çok iş var daha...

Zaman

Resim
27 Ağustos 2015 - 163. Gece     Zaman bir acelesinin olmadığının farkına varsa ve yavaşlasa... Ve ben onu görsem ilk defa, zamanın durduğunu zannettiğim bir anda. Sadece "merhaba" diyebilmem üç yılımı alsa mesela. Gözlerine bakabilecek kadar alışmam sekiz yıl sürse, on yedinci yılımızda ellerine dokunabilsem ilk defa. Onunla her yeni bir şey yaşadığımızda zaman kısa bir süreliğine dursa ve biz ilk defa kırk sekizinci yılımızda sevişebilsek. Zamanla beraber biz de yavaşlasak. Her şeyi daha da sindirerek yaşayabilsek. Uzun yıllar alsa birbirimize sevdiğimizi söylyebilmemiz, belki daha gerçek olur her şey, belki de hiç şüphe kalmaz akıllarımızda.    Ama, onu hayatımda ilk defa gördüğüm an, öyle bir güzel gülümsese ki bana, o bakıştan sonra, hiçbir zaman saatin kaç olduğunu bile farkedemesem. -------------------------------    Burası bir durak, buradaki insanlar yemek yerken, sohbet ederken, uyurken bile bekliyorlar. Herkes, zamanının gelmesini bekliyor. Kimsenin beklediğ

Sarılınca yağmur yağmıştı bir keresinde

Resim
20 Ağustos 2015 - 156. Gece     Varlığım sürünüyor, toz olmuşum, her bir yerdeyim sanki. Eskimişlerime, eskiteceklerime bulaşmışım. Belki daha özgürüm, belki de yok oldum...    Kokuyorum, şu ankinden çok, yaşanmışlık kokuyorum. Babam gibi, annem kadar masum...    Tekilliklerim kaybolmuş, "senemiyorum". Hayatımda ilk defa kesin ve kalıcı bir şey olacak, askerlik bitecek.    Uğraşmışım, yorulmuşum... Yapılması gereken her şey gereksizmiş. Belki çocukca, belki de çok masum.    Odamdayım, duvarıma sonsuzluk işareti boyuyorum. Oysa çoktan bitmiş, sarılınca yağmur yağsa ne değişir, evren yine benimle dalga geçiyor. Tesadüfler, sadece bize tesadüf. Öyle olmasını istediğim için --- ....

Çünkü ördekler asla kin tutmazlar

Resim
12 Ağustos 2015 - 148. Gece    Ne kadar da bağımsız var olmuş zaman ve biz bu zamanlarda ne kadar da yalnızmışız. Geçmiş, gelecek bir anda yok oluverseymiş de, kurtulsaymışız bu bitmek bilmeyen düşünce akışından.    Yüz kırk sekiz gündür bir şeyler düşünüyorum, bir şeyleri hayalini kuruyorum belki. Eskisinden daha az yapıyorum bunu. Çünkü "şimdi"yi yaşamayı öğreniyorum.    Hayatımın bambaşka bir parçası olan bu dönemin yüz kırk sekiz gününü, bir-iki düşünsel sorun haricinde, hiçbir sıkıntı yaşamadan tamamladım. yapmadan kurtulabileceğimi bilsem de, bazı oluşumları kaybedip, bazılarını kazandığımı bilerek, atlatmam gereken bir süreci yaşıyorum sadece.    Her ne kadar sonuna kadar yalnız da olsam, ilk defa zevk alıyorum bu yalnızlığımdan. Bana göre, ben zaten hep böyleydim ama şimdi daha net görebiliyorum her şeyi.    Bundan sonrasında düzene koymam gereken daha çok şey var. Her an bir önceki dana net varoluyorum, daha doğru görünüyorum kendimde. Ve her an, bir sonrak

Guitar player

Resim

Sonsuz

Resim

Kargaşa

Resim

Bilinmeyenin yalnızlığı

Resim

Bir ihtimal

Resim
27 Temmuz 2015 - 132. Gece    İyi şeyler hiçbir zaman varolmaz, kendiliğindeni bırak, bizim uğraşmamızla bile olmazlar. Bize, sadece, iyi yönünden bakabilmek düşer.    Bazı olaylar vardır ki, iyi yönünden bile bakamazsın. Kafanda tekrar kurduğunda bile iyi bir sonuca ulaşamazsın.    Bazı yerlerde de iyilik o kadar yoktur ki, iyi bir şeyler olsun diye bile iyi düşünemezsin.    İşte burası öyle bir yer. Tek yapabildiğin sabretmek. Otuzdokuz gün daha sabretmek.    Bu zamanın en büyük sorunu boşluk. İlişkiler, arkadaşlıklar, hayatlar... Hepsinin altı boş. Özellikle insanlar boş, sırf bunun için umursamamak gerek her şeyi.    Ama yine de, her zaman en iyisini düşünmek gerek ki, iyi şeylerin olabilme ihtimali olsun.

Bla

Resim

Kim kimdi

Resim
23 Temmuz 2015 - 128. Gece    İçimdeki boşluğu doldurmaya çalışmayı bırakıp, kelimelerin altını doldurmaya başladığım zaman kazanmaya başladım kendi içimde. Bir bir yok edebiliyorum boşluklarımı. Kim kimdi, neredeydim karıştırmaya başladım. Kiminleydim bilmiyorum, hatırlayamıyorum yüzlerini.    Burada her bir gün kendi başına imparatorluk, ayrıştırmam gerekiyor birbirinden. Geçmişimde ki günleri paketlemişim gibi. Öğrenebildim sonunda mutlu olmayı, kendim olmayı, kendim için yaşamayı. Son noktamı koydum buramla.    Nerede güzel bir kadın görsem, sana benzetiyorum. Sonra düşünüyorum onun da mı kafası senin kadar boş mu acaba diye. Yine unutuyorum kim kimdi, neredeydim diye.

Şeylerin çokluğu

Resim
15 Temmuz 2015 - Gece 120    Bazı geceler diğerlerinden daha yalnız hissettiriyor, bazıları daha mutlu, bazıları daha dolu. Düşünceler her ortamda bulsa da beni, bazılarını ben bulamıyorum artık.    Bir çok yönde ilerlemek imkansız. Bazı şeyleri seçmemem, bazı şeylerin bana verebileceklerinden vazgeçmem gerekiyor.    Kendime bakıyorum da, çok mu değiştim ne! Acaba şu anki halimle geçmişimde bulunsam, şu anki sahip olduğum ellerle tutsam o elleri, daha mı farklı olurdu her şey. Belki zorlanmazlardı bu halimle.    Hani bazen hiçbir şey istemezsin, sen, o zamanlarda bile isteyeceğim bir şey misin? Değilsen, durma, devam et yoluna. Çünkü artık daha iyi bir insanım, itiyormuşum gibi yapamam seni.

Mother Russia

Resim

Freedom

Resim

3 yalan 1 doğruyu götürüyor

Resim
10 Temmuz 2015 - 115. Gece     Düşmüşlüklerim ve düşkünlüklerim var benim. Dün'ü hatırlamıyorum ama dünümü çok iyi biliyorum. Tam bir sarılınılacak adamım aslında!    Hayatımda daha bir kişi bile gerisine dönüp bakmış değil, belki de daha çok erken. Benim dönüp bakmam için de artık çok geç.    Daha kendi babam yok iken babalık yapmaya, bir sevgiliye sahip olmadan sevgililik yapmaya kalktım.    Hakikaten, yalana ne gerek var! Doğrular bile bu kadar yalansa.    Daha biraz eksiklerim var, biraz da yaşayamadıklarım. Keşke yaşadıklarımı hep hatırlayabilsem.    Yüz on beş geceyi başarmışım, yirmi üç yıllık sefilliği de. Kime versen taşıyamaz, benim kimseye veremediklerimi.

Özgürlük

Resim

Here we go again

Resim
1 Temmuz 2015 - 106. Gece    Hayat, her bir bilinmeyeniyle bile sabit bu gece. Meğerse bir tek "alo" dememle bile ağayacak bir dayım varmış mesela, dün gece öğrendim. Meğerse bilinenden daha da yalnızmışım her seferinde.    Bilinen her şeyi hem yanlış biliyorum, hem de yanlış bildiriyorum. Bir daha istemiyorum. Tek ve net olmalı.    Eskiden bu kadar çok sigara içmezdim, sabahları uyanır uyanmaz hiç içmezdim. Hep başka şeylerle dolduruyorum. Oysa ki sıfıra çok yaklaştım.    Onların içerimdeki yerleri de güzel artık, bırakıyorum kalsınlar. Geriye sadece doğru düzgün anlatmak kalsın.    Yalanlar tükensin ki, gerçekler başlayabilsin.

Töbest

Resim
22 Haziran 2015 - Gece 97     Seni allahlar kadar özledim. Allah'ın bunu merak edip, anlamak için yarattığı allahın allahları kadar, allahın allahlar kadar özlemesi seviyesinde özledim. Herkes gitti, her şey bitti ama yine de sen kaldın sadece.    Bugün çok kötü bir gün, her şey kötü. Her şey kötü olacakmış gibi. Bir daha kimse olmayacakmış, ben artık beni kaybediyormuşum gibi.    Gereksiz insanlar, boş laflar, karaktersizlikle. Kararlarımda, fikirlerimde ne kadar da haklıyım.    Bugüne kadar ağlamadım, şu an tek isteğim ağlamak. Sanırım şu an yapabileceğimi zannettiğim tek şey ağlamak.    Biraz daha mutluluğu öğrenmem gerek, onsuz da olsa öğrenmem gerek.

Mezarlık cesetleri

Resim
15 Haziran 2015 - Gece 90    Tanıdığım tüm güzel kadınlar öldü. Mutluluğu verdiler, aç bir köpek gibi ceplerime doldurdum. Mutluluğun hangi cepte taşındığını bile bilmediğim için zarar verdim, iade edemedim geri.    Tanımadığım tüm güzel kadınlar da öldü. Güzellik, sadece sözlüklerde, sözcüklerle yer alabilecek bir tanımmış sadece.    En sonunda, güzellik de öldü. ---    Aklıma gelenleri bir poşete doldurdum, yanlışlıkla yine kendi içime attım. Birini hatırladığında, o da seni hatırlıyorsa eğer -ki umarım öyle değildir-, ben hala birilerini üzüyorum demektir.    Oysa ben sadece, yanmakta olan bir mumun gereksizce söndürülmemesini, bir mumu yaktığımda da gerçekten bir yerleri aydınlatmasını istedim. Mumu da öldürdüler.

Nöron

Resim

Yazıcıyla çakışıyor

Resim
12 Haziran 2015 - Gece 87    Bu vücut yetmiyor bana, daha iyisi lazım. Bu duygularım! Onları da alın, gereksiz, fazla. Yoruyorlar beni, hem de hiçbir şeyin yoramadığı gibi. Kalbim, bileklerim, değiştirin hepsini.    Aptal bir insanın ruhunu verin bana, elbet mutlu olmak kolay olacaktır.    Aslında bu gece yazmak gelmiyor içimden, yazamadıklarım, daha doğrusu yazmak istemediklerim var içimde. Belki farkında değilim ama bazı şeyleri çok özlüyorum, istemeye istemeye.    Yapabileceğim bir şey yok, hayata sıfırdan başlamak için sadece seksendört gün kaldı. Temiz kokmak için de...    Umarım ben çıktığımda, içimdeki bazı düşüncelerle birlikte, dışarıdaki gelişmeler de güzellikleriyle, birbiriyle çakışır.

Mordor

Resim

Tik, tok, tik, tok

Resim
5 Haziran 2015 - Gece 80    Bundan sonrasının biraz daha kolaylaşması gerekiyor sanırım. Buradaki her gün, bir yıl gibi hissettiriyor. Vakit ilerlemiyor, zaman durdu. Ne geçmiş, ne gelecek, sadece şimdiki zamanı yaşıyorum. Sanırım hayatımda bir daha yaşayamayacağım bir "lüks".    Yorgunum, pislik içindeyim. Bir çok şeyi özlüyorum ama özgürlüğün ne demek olduğunu anladım daha çok. Müzikleri, filmleri, sakin bir gecede özgürce içilen kahveyi özledim.    Acı çekiyorum, her halimden belli. Kimse yok, hiçkimse yok, farkındayım. Hayallerim ve ben varım sadece.    Ben acı çekiyorum, hayallerim bile. Ben mutluyum, hayallerimde. Yaşadığım her bir saniyenin intikamını alacağım, hayatım boyunca, her bir saniye...

Üç deyince atlıyoruz

Resim

Üçgenin iç acıları

Resim
31 Mayıs 2015 - Gece 75    Bu kadar günün tam olarak nasıl geçtiğini hiç anlamadım. Buna rağmen önümdeki yüz gün beni hala korkutuyor. Çıktığımda tam olarak nasıl biri olacağımı kestiremiyorum. Aynı şekilde bu yazdıklarımı okuduğumda ne hissedeceğimi de.    Gece koğuşçuluğu olarak verdikleri görevin son gecesi bugün. Bir de bugünlerde gelecekle alakalı kuruyorum sadece hayallerimi ve kendimi hatırladığım kadarıyla ilk defa içerisinde kimseyi barındırmadan yapıyorum bunu.    Neden askerlik hakkında hiç yazmıyorum ki? İleride hatırlamamak için mi? Gözümde daha da büyümemesi için mi? Zaten ben, herhangi bir ortamda en saf halimle ben olduğum için yazıyorum buraya. Tek hatırlamam gereken, her gün, kendimi bir önceki günden, daha özüne ulaşmış bir insan olarak var etmeye çalışıyorum. Burası geçici, kısa. Çok hem de. Ama durup düşünmek, anlamak ve yeniden planlamak için iyi bir anlamda. Kötü yanları çok ama önemli olan bakış açısı.    Son üç yılımı kadınlarla düşe kalka geçirdim, bu

Tony Montana

Resim

Uyusun da büyüsün

Resim
27 Mayıs 2015 - Gece 71     Sanırım, askere gelmemiş olsam, bazı şeyler olduğu gibi kalacaktı. Bazı şeyleri hiç anlamayacaktım, bazı şeylerden hiç vazgeçmeyecektim. Bazı kararları hiç almayacak, kendimi bu kadar güçlü hissetmeyecektim.    Bazı şeyleri son defa yapıyorum, bazı şeyleri de ilk defa yaptım burada. Anlayacağın bazı şeyleri değil, çoğu şeyi biliyorum artık.    En güzel yanı da yirmi üç yaşındayım daha.    Her şey için bu, son oluyor, son yüz günüyle beraber. Hatırlamaktan utandığım hatalarım yok artık, hatırlamaktan utandığım aşk-varilerim de.    Bazı günler çok zor geçiyor, bazı günler mutlulukla. --- --- --- --- ---.    Sanıyorum ki, bu gece bazı zamanlardan ki, her zamanki gibi yalnız olduğum ama biraz daha büyüdüğüm...

Saçma serpme atma teknikleri

Resim
23 Mayıs 2015- Gece 67    İlk sayfadan itibaren tekrar okudum kendimi. Her geçen gün bir önceki günden daha az saçmalıyorum. Hele o ilk günlerde yazdıklarım yok mu? Gereksizliklerden kurtulmuş, tamamen hepsini kapatmış olmama rağmen, ne kadar da uzun sürdürmüşüm onların hakkında konuşmayı, düşünmeyi. Gittikçe de azalmışlar, tedavi oluyorum muhtemelen.    Bugün kötüyüm, çok kötüyüm. Her ne kadar geçen günlere bakıp, bir şeyleri kaçırmadığımı fark etsem de, özgürlüğümün bu kadar kısıtlı olduğu ileriki günleri düşünmek yoruyor beni. Bu kadar gün geçti ve ben ne kaybettim? Aslında hiçbir şey. Bence benim sıkıntım askerlikten, bu boş insanların, bu gereksizliğin bulunduğu ortamdan çok, hayatın geneli ve geleceğim. Ve azalan mutluluğumun tek sebebi umutsuzluk. Sadece üç aydan biraz fazla kaldı aslında. Bu süre genele yayıldığında nedir ki? Hem sırtımdan kocaman bir yükü kaldırıuyor, geleceğim için en azından bir şeyler yapıyorum.    Daha güzel bir açıdan bakmak gerekirse, buna da evli

Mavi

Resim

it's time to leave and turn to dust

Resim

İkinci ve yeni

Resim
19 Mayıs 2015 - Gece 63    Kendim hakkında kesinlikle bildiğim bir şey var. Agnostik bir insan, intiharının çözüm olmadığı bir hayatı yaşamamalı. O kadar çok değişkenin var olduğu bir hayat düşünün ki, düzenleyemiyorum hiçbir şeyi.    Bir de! Aman be, şu gitmeyen, hiç gitmeyen koku. Aşkın bile ilk kokuyla başladığını savunan ben, şu an hiç gitmeyen iğrenç bir kokuyla yaşıyorum. İnsan bu kokunun içinde aşkı düşünemez ki! --- --- --- --- --- ---. Mutsuz olmamayı öğrendim bir şekilde. Parasız kalmamayı öğrenemedim ama. Her zamanki gibi.    Ben varım, bir tane daha ben, bir tane daha... Bir de mavi bir kadın, hiçbir tonunda ruhunu kaybetmeyen.    --- ---, --- --- --- ---. Bir nevi ikinci yeniyim.

Rehabilitasyon Koğuşu

Resim
16 Mayıs 2015 - Gece 60    Gözlerimde bir şeyler var, kimsenin görmek istemeyeceği. Umarım benden başka kimse görmüyordur, farketmez. Niye daha az yazmaya başladım ki? İçimdekilerin yok olmalarından dolayı mı?    Bir yer düşün; koğuşun içinde bile yere tüküren insanlarla dolu. Bir tek basit bir telefon hayaline tutunabildiğim bir yer. Defter, biliyorsun, askerlikten bahsetmeyi fazla sevmiyorum, sevemedim çünkü. Alıştım belki, ama sevemedim.    Bazen... bazen git-geller yaşıyorum. Hayır! Bu geçmişimde adı geçen, sığınılmış bahane gibi bir şey değil. Saatlik farklarla çok iyi veya çok kötü olabiliyorum. Eskisi kadar düşünmüyorum geçmişi. --- --- --- --- --- ---. Ya da o kadar saçmasapan bir geçmişe sahibim ki, kendim bile utanıyorum hatırlamaya.    Ben miydim gerçekten o hataları yapan? Kendimi o durumlara sokan? Hiç olmayan kadınları seven! Gerçekten o kadar küçük müydüm o insanların karşısında? Tüm geçmişim ölüm kadar sessiz, hiçlik kadar boş artık.    Dediğim gibi, unutmak i

Ankara yanıyor

Resim

Sabırsız yürek

Resim