Kayıtlar

Eylül, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Entelektüel, bilinçaltı, boş falan.

Resim
22 Eylül Pazar, 2019, 03:26    35 yaşına gelip arabayla kuytularda sevişmeye çalışanlar, kendi orospuluğunu bastırmak için ahlak dersi vermeye kalkanlar, benim derdimi ortamlarda benden önce anlatmaya heveslenenler, destek olduğunu zannedip, siktiri boktan tavsiyeler verenler ve daha binlercesi, siktirin gidin.    Ne zenginliği bilirsiniz, ne fakirliği. Ne derdi, ne de sevmeyi. Her zaman kullanmayı çok sevdiğiniz, evren, enerji, bilinç altı, derin, boş, anlamlı gibi kelimelerinizi de alıp siktirin gidin.    Yaptığınız her boktanlığa anlamlı olduğunu düşündüğünüz bir bahane bulursunuz nasıl olsa. Ben inanıyorum, siz kendinizi her durumda, herkese karşı haklı çıkarabilirsiniz.    Sizin tanrıya bile yanlışınız olmaz, hatta o yanlış yapmıştır en başında.    Siktirin gidin!    Hatta, gitmişken. O boktan hayatınızda, oturun, siktirip gitmenize bile derin, anlamlı bir haklılık yükleyin.    Entelektüel, bilinçaltı, boş falan.

Umutla yaşayan, müzik olmadan da dans eder.

Resim
21 Eylül 2019, 01:05    Ben hiç 21 yaşında bu kadar güzel gülebilen bir insan görmedim. Biz her seferinde vazgeçerken, o, daha fazlasına hazırım diyordu kısacık saçlarıyla. Bir bacağım eksik belki ama hepinizden fazlayım diyordu gözleriyle. 3 kere yendim, bu sefer de yeneceğim diyordu.    Hiç tanımadığım bir insan, umut veriyordu bana. Karşındaki dert, ne kadar büyük olursa olsun, savaşmalısın diyordu. Güç veriyordu, mutlu ediyordu onun varlığını bilmek.    Ama olmadı... Bu sefer olmadı, ölmesi gereken onlarca insan varken, yaşamayı en çok edenlerden, isteyenlerden Neslican Tay hayatını kaybetti bu gece.    Bir kere daha izledim son çektiği vidyoyu. Ne güzel bir kadınsın sen.    Ne yazık ki, kimlerin yaşaması, kimlerin ölmesi gerektiğine karar veren bir mecra yok. Şansımızı var oluşumuzun sonuna kadar zorlayabiliyoruz.    Zaten birileri karar verseydi ölüme,    Ben çoktan ölmüş olmalıydım,    Sen ise, sonsuza kadar yaşamalıydın.

Corona yoktu ortada, çekirgeler toplanıp isyan etmemişti, ben yine mutsuzdum.

Resim
   İlk tuttuğum günlüğün başına, "yazmak, intiharı ötelemektir." diye yazmıştım. Sanırım, daha haklı bir şey duymadım hayatımda. Hayat, belli bir ivmeyle bir noktaya geldikten sonra durabiliyor. Yapılacak hiçbir şey yok, düşünmekten kendimi tüketmek üzereyim.    Kısaca bir toparlayalım. Son 1 yılda, Kayseri'ye gelmek zorunda kaldım, yuvamı kaybettim, tüm birikimimi kaybettim, gelirimi tamamen kaybettim, babamla aynı odada 10 dakikadan fazla duramayacak hale geldim, vücudum tüm direncimi kaybetti 2 adımda nefes alamaz hale geliyorum, sabahları kalkamıyorum, akşamları uyuyamıyorum, beynim durmuş gibi hiçbir ismi bile hatırlayamıyorum, çevremi kaybettim, bana saygı duyanları kaybettim, iki kere kaza geçirdim, sonrasında bozuldu araba ve sanayiden alamıyorum. Telefonumu düşürdüm, kırdım, yenisini alamıyorum, bilgisayarım bozuldu yaptıramıyorum. Kitaplığımdan ödünç verdiğim hiçbir kitap geri gelmedi. Etrafımdaki insanlara borçlarımı geri ödeme imkanım yok. Forexte kazandığım