Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Unutamayanlar var olduğunu kanıtlayamadığı için mi tanrıyı yarattı vicdanlarında?

Resim
30 Eylül 2018, 22:40    Bir olay düşünün, 16 kişinin birden dahil olduğu. Her biri unutuyor ve hatırlamıyor olay hakkında hiçbir şeyi. Olayın yaşanmış olduğunu kanıtlayamıyorsun. Yok diyebilir miyiz, hatta daha ileri gidip hiç yaşanmadı diyebilir miyiz? Evren bize unutmayı hediye ederek kendini mi haklı ya da iyi çıkarıyor her zaman. Unutamayanlar var olduğunu kanıtlayamadığı için mi tanrıyı yarattı vicdanlarında?    Eğer unutabiliyorsak, yaşanırken bu kadar acı vermemesi gerekmiyor mu? Eğer unutalacaksa neyi kanıtlamaya çalışıyoruz.    Öğrenmek için.    Her yaşanılan unutuluyor ama öğrenilenler asla.    Her yaşanılan sonrasında ne kadar çok şey öğrenildiği, daha da önemlisi ne kadar çok şeyi bilmediğimizi fark ediyoruz. Bilmediklerim için özür dileyemem ama öğrendiklerimde bir yanlış daha yapmayacağıma söz verebilirim.    Bazen keşke daha önce öğrenseydim diyebileceklerimiz çıkıyor. Denemek lazım, çünkü artık çok geç. Hayat hep ileridir, geride kalanları sürükleyemezsin.    Ka

Mimari Modelleme (3Ds Max-Vray)

Resim

Allah, Allah da, kullar yavşak.

Resim
25 Eylül 2018, 00:39 (İlk defa lamy!)    Evet, belki de birbirimizi bir daha göremeyeceğiz. Evet, saçların renkli ve inanılmaz güzel. Evet, saatlerce kendimi gördüm sende. Evet, daha resmi olarak boşanmadım bile. Evet, hayal etmesi güzel. Evet, sen de saçma sapan, toplumda yer bulamıyorsun kendine. Evet, ikimiz de burada olmaktan mutsusuz ama kabullenmişiz. Evet, kapıdan çıktığını gördüğümde hayal kadar güzeldin bana. Evet, çok eğlendim, güzel güldüm seninle. Evet, seni düşünüyorum. Biten evliliğimden daha çok. Evet, çok saçma bu, olma ihtimali yok, olmayacak. Evet, belki diyorum, bir kereliğine olsa o da düşünmüştür, belki o da hayal etmiştir, neden olmasın ki demiştir. Evet, hayran kaldım sana, dövmene, çizdiklerine, hayata bakış açına, yaşamak istediklerine. Evet, ilk defa hayran kaldığım bir kadına o an, orada yürümedim, tutabildim kendimi.    Ama hayır!    Olmayacak.    Olmaması için bu kadar  da hayır bulabilirim.    Ama...    Keşke olsa!

Afrikaya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde tok karınla yazıyordu.

Resim
17 Eylül 2018; 22:11    İkisi odada yalnızdı;    - Ben açtım. Bir kadının dostluğuna açtım, bir kadına dokunmaya, bir kadını sevmeye açtım. Doyurmak istedim kendimi. Daha çok yaşamak istedim seni, daha çok paylaşmak, daha çok konuşmak, anlatmak. Fiziksel olarak da açtım, duygusal olarak da. Ama sen doymuştun, kendin anlatmıştın saatlerce bir şey hissetmeyecek kadar başka biriyle seviştiğini, hangi pozisyonlarda, nasıl yaptığınızı. Asla sorun etmedim ama şimdi anlıyorum. Yakın erkek arkadaşın o kadar çok fazla vardı ki ve onlarla o kadar çok vakit geçiriyordun ki. İhtiyacın yoktu bana, dokunuyordun onlara, anlatıyordun onlara. Yaşayacağını yaşamıştın sen zaten. Benim sana ihtiyacım vardı ama senin bana yoktu, olması için ortam bile yaratmak istemiyordun. Yapamadım, devam edemedim bu şekilde. Bencillik olarak gördün bunu, oysa ki ben sadece açtım. Daha çok seni istiyordum. Sende ise ben yoktum, bana yer de kalmamıştı.    Sessizce beklediler...    Birden;    - Ama ben sana sürekli

Mutluluk, iyi bir sağlık ve kötü bir hafızadan başka bir şey değildir.

Resim
11 Eylül 2018, 20:46 (Ankara'ya çıkmadan önce)    Minimum altı tane kadın geçmiş hayatımdan, üzücü biraz. Düşündüğümde kötü bir şey hatırlamıyorum çünkü onları değil de beni'i düşünüyorum. Altı tane ben, kimisinde beceriksiz, kimisinde utangaç, bazen aldatılmış, bazen de evli.    Garip değil mi? Hayat basit, yorucu ve yeterince zor. Sabah uyanıyorsun, açlığını doyurmak için para kazanıyorsun ve uyuyorsun. Sonra tekrar uyan, aynı şeyler ve uyu. Bunda, hayatta mutlu olunabilecek bir şey yok ki zaten, bulamazsın ki. Arada bir şeyler okur, izlersen, belki güzel bir sohbet edebilirsen biriyle o kadar. Mutluluk bunlarda değil ki, kendinde. Mutlu olmak için en büyük neden kendinsin, sabahları uyanmak için en büyük neden kendinsin.    Belki daha iyi olabilirsin. Altı tane kendinden de iyi. Daha sağlıklı olabilirsin, daha çok eğlenebilirsin hayatta. Hayatın yokluklarıyla beraber hem de, nasıl olsa başka bir şekilde var olabilecek yokluklar.    Daha çok istiyorum, her şeyden daha ço

Don Herold güzel şeyler söyleyebilen bir insan aslında.

Resim
05.09.2018, 23:53    Önce ismin, inanılmaz bir iğrenme. Sonrasında yaşadıklarımız, ne büyük cahillik!    Sen ve ailen, gördüğüm en karaktersiz, tartışmasız en kötü, fazlaca ucuz insanlarsınız. Açabileceğim yeni sayfaları denemek istemediğim bu gece, iğreniyorum. Seninle yaşadığım her bir an'dan iğreniyorum.    Boşanıyorum. Daha ne söylenebilir ki. Neyi bıraktın ki bu süreçte. Eğer içimizdekileri söylemezsem hiç mi var olmazlar. Düşüncelerim, kelimelerle seslendirilmese yok mudurlar aslında. Başka erkekler, acı çektirmeler hem de bilerek, maddiyatı sömürmeler. Nasıl da görememişim gözümün önünde olanı.    3 ay boyunca süründürmeler, terslemeler, umursamamalar. Karşında kıvranan bir insanı görüp, seninle konuşmaya çalışan, düzeltmeye çalışan bir insanı görüp, nasıl da kıydın ona bir anda. Senin için oncasını yapmışken.    Keşke o gün evi terk etmeden önce ben bıraksaydım seni. Görüyorum ve olmayacağını biliyorum diyerek.    Kalbin taşlaşmış, ellerin el, gözlerin göz değil artı